Son Dakika:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve gazeteci Latif Şimşek'in "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, 6 Ağustos'ta TV 100 adlı televizyon kanalında yayımlanan "Gündeme Dair" isimli, müşteki Latif Şimşek ve milletvekili Cemal Enginyurt'un konuk olduğu program sırasında ikili arasında tartışma yaşandığı anlatıldı. Diğer program konuklarının tarafları sakinleştirmeye çalıştığı, bu sırada şüpheli Emrah Topal'ın müşteki Latif Şimşek'i yumruk ve tokat atmak suretiyle darbettiği aktarılan iddianamede, şüphelinin darp sırasında müştekiye ağır küfürler ettiği belirtildi. İddianamede, olay anına ait kamera görüntüleri izleme ve çözümleme tutanağına göre, şüphelinin müştekiyi ensesinden kendisine doğru çekerek, sağ eli ile yumruk attığı, yüzüne tokat attığı ve vurmaya devam etmek istediği ancak araya diğer şahısların girdiği ifade edildi. Soruşturma kapsamında dinlenilen tanıkların verdikleri ifadelerde, müştekinin beyanlarını doğruladıkları anlatılan iddianamede, şüphelinin ise olay anında aşırı tahrik edildiği ve öfkesine yenik düştüğü için fiziki müdahalede bulunduğunu beyan ettiğine yer verildi. İddianamede, tüm dosya kapsamına göre şüphelinin olay günü müştekinin vücudunun çeşitli yerlerine vurarak "kasten yaralama", başkalarının da duyacağı şekilde sarf ettiği küfürlerle de "alenen hakaret" ve tehdit" suçlarını işlediği bildirildi. İlgili kanun gereğince dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak yapılan uzlaştırma girişiminin olumsuz sonuçlandığı belirtilen iddianamede, şüphelinin "kasten yaralama", "alenen hakaret" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 1 ay 15 günden 5 yıl 6 aya kadar hapsi istendi. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 sene önce inşa edilen ve kullanılan yurdun açılışını yeniden gerçekleştirdi. 2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Maltepe Kız Öğrenci Yurdu'nun tabelasının değiştirildiği ve dış boya çalışması yapıldığı öğrenildi. Pandemi döneminde eğitime ara verilmesinin ardından yeni yönetim tarafından boşaltılan yurda 'Özel İstanbul Büyükşehir Belediyesi Maltepe Kız Öğrenci Yurdu' tabelası asıldı. EKŞİ: YURT BİNASI ZATEN YILLARDIR KIZ ÖĞRENCI YURDU OLARAK İŞLETİLİYORDU İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi, "İBB başkanının açıkladığı '150 günde 150 proje' balonunu bir kez daha patlatıyoruz. Bugün Maltepe'de açılışı yapılan yurt binası zaten yıllardır kız öğrenci yurdu olarak işletiliyordu. İBB Başkanı ne yaptı? 2 tabela asıp binayı boyattı. Pes doğrusu" ifadelerini kullandı. Kadem Ekşi, yaklaşık 15 yıl boyunca kız öğrencilere hizmet veren yurt binasının Ekrem İmamoğlu tarafından 'yeni yapıldı' denilerek açıldığını söyledi. Kadem Ekşi, algı ve manipülasyonla bir şehrin geleceğinin inşa edilemeyeceğini belirterek, "Ben 50 yıldır Maltepe'deyim. Yapıldığı belirtilen 260 yataklı öğrenci yurdu Cevizli Camii'mizin hemen bitişiğindedir. Öğrenci yurdu 20 yıldır öğrencileri misafir ediyor. 20 yıldır orası öğrenci yurdu olarak kullandığımız bir alan. Ne yapıldı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne yaptı? Yukarıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi yazdı. Aşağıda da öğrenci kız yurdunun adını değiştirdi. İşte 150 tane projelerinden bir tanesi bu. Ben daha ne söyleyeyim?" dedi. https://twitter.com/kademeksi/status/1580130690028347392?s=46&t=PbQSoWP1PaUREq7edaOrWA
Eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'a, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiği gerekçesiyle verilen 2,5 yıl hapis cezası, Ankara Bölge Mahkemesi'nce bozulmuştu. 2,5 YIL HAPİS KARARI Daha sonra davanın yeniden görülmesine karar verildi. Yeni yargılamanın sonucunda mahkeme, "terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek" suçundan dolayı Demirtaş'a 2,5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca, "varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanmak suretiyle tehdit" suçundan Demirtaş'a, suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verdi. DEMİRTAŞ NE DEMİŞTİ? Selahattin Demirtaş, yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Temmuz 2020 tarihinde ikinci kez tutuklandığı "Kobane soruşturması" kapsamında dosya savcısı Yüksel Kocaman ile yargı önünde hesaplaşacağını söylemişti: "Benimle ilgili operasyonun yürütücüsü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. İkinci tutuklamayı bizzat örgütleyerek. İkinci tutuklamamın nasıl yapıldığının tüm detaylarını biliyorum. Başsavcı Yüksel Kocaman ve yardımcısı. Haklarında suç duyurusu yaptık. Senin o güvendiğin saraydan büyük Allah var Yüksel Kocaman, devran dönüyor. Devran dönüyor, halk var. Sandık kurulduğunda güvendiğin dağlara kar yağacak, bunların hepsinin hesabını yargı önünde vereceksiniz."
DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'casusluk' suçlamasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında, 26 Kasım 2021’de İstanbul'daki evinde gözaltına alındı. Ankara'ya getirilen Gürcan, nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Metin Gürcan hakkında Ankara 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Adli kontrol şartıyla tahliye edilen sanık Gürcan'ın, Ankara 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Kapalı görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Gürcan ve avukatları katıldı. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Metin Gürcan'ın yabancı diplomatlara aktardığı bilgilerin, açık kaynaklardan elde edilmeyecek içeriklere sahip olduğunu ve ‘gizli kalması gereken bilgiler’ arasında bulunduğunu belirtti. Gürcan'ın 2016'da görüşmeye başladığı yabancı diplomatlara aktardıkları arasında ‘Türkiye'nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri’, ‘Afrin operasyonu öncesi yaşanılanlar’, ‘Türkiye'nin Libya ve Suriye'deki etkinliği’, ‘insansız hava araçlarını ihraç etmek istediği ülkeler’, 'S-400'lerin konumlandırılması', ‘iç siyasi gelişmeler’, ‘ekonomik yatırımlar’ ile ‘PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları’ gibi milli güvenliği ilgilendiren stratejik bilgiler yer aldığına dikkat çekildi. Savcı, bu kapsamda sanık Gürcan'ın ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklama’ suçundan müebbet, ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etme’ suçundan ise 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talebini kabul ederek, duruşmayı erteledi. Ali Babacan sahip çıkmıştı Gürcan’a Ali Babacan sahip çıkmıştı: “Metin Gürcan beyin de sonuna kadar hukuki desteğimizle beraber yanında olacağız”
Türkiye, gözlerini 2023 seçimlerine dikti. Yurt genelinde depremin izleri silinirken bir diğer ana gündem konusu da seçimlere 3 ay gibi bir süre kalmışken, Millet İttifakı'nın aday sessizliği. Henüz bir anlaşmaya varıp aday çıkaramayan 6'lı masa bugün toplan-dağıl görüşmelerine bir yenisini daha ekliyor. "Adayı belirleriz, ileri tarihte açıklarız" CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün gerçekleşecek toplantı için, "Adayı belirleriz ancak ileri bir tarihte açıklarız" ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan, bir süredir Millet İttifakı adayları için konuşulan isimler arasında Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş var. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bazen gerçek komutan olmak için apoletlerden vazgeçmek gerekir” ifadeleri ile akılları karıştırmıştı. Mansur Yavaş'tan yeşil ışık Mansur Yavaş söylemlerin ilk çıktığı dönemlerde aday olmayacağını defalarca vurgularken, son açıklamasında yeşil ışık yaktı. Mansur Yavaş, “Altılı masa başka bir karar alırsa, benim böyle bir talebim yok ancak görev olarak kabul edebilirim” ifadelerini kullandı. Merdan Yanardağ: Millet İttifakı, Akşener yüzünden kaybedecek Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, canlı yayında adaylık konusuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Yanardağ, Millet İttifakı'nın Meral Akşener yüzünden seçimi kaybedeceğini söyledi. "Akşener, AK Parti iktidarına 5 yıl daha hediye etmek üzere" Yanardağ, şu ifadeleri kullandı; Meral Akşener'in AK Parti iktidarına 5 yıl daha hediye etmek üzere olduğunu düşünüyorum. Eğer Erdoğan seçimi bir kez daha kazanacaksa sorumluluğu İyi Parti, Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ta olacaktır." Merdan Yanardağ'ın açıklamalarından geri kalanlar; "Mansur Yavaş, aday olabileceğina dair sinyaller verdi" Bugün bakıyorsunuz Ekrem İmamoğlu ve Mansur yavaş iki ayrı televizyonda. İmamaoğlu aday olmayacağını belirtmedi. Yavaş belirtse de son birkaç gündür aday olabileceğine dair sinyaller verdi. Tuhaf bir eşikteyiz. "Meral Hanım'ın aday önerisi ile geleceğini düşünüyorum" Meral Hanım’ın hepimize sürpriz yapma olasılığını bir kenara bırakmıyorum. Parti içindeki gruplara bir takım kliklere yapmış olsun böyle bir ihtimal var. Veyahut Millet İttifakı’nda kimi direniş noktalarına kırmak için yapmış olabilir. Pekala Meral hanım düşünüyor olabilir ki Kılıçdaroğlu değil başka bir aday seçilebilir adaydı. Kendi dediği gibi büyük tehlikeyi öncesinde savuşturmak gerekir. Kişisel hesaplar değil milletin hesabını yapmak gerekir diye düşünebilir. Bu olasılıkları bir yana bırakmıyorum. Meral Akşener’in kötü niyetli olduğuna da düşünmüyorum. Ama siyasal olarak yanlış değerlendirme yaptığını, AK Parti Erdoğan iktidarına 5 yıl daha hediye etmek üzere olduğunu düşünüyorum. Eğer Erdoğan bu seçimi bir daha kazanacaksa Türkiye’nin önündeki 100 yılını kaybetmek anlamına gelirse bunun sorumluluğu İyi Parti ve Meral Akşener de olacaktır. Onunla beraber hala seçildikleri partinin kendilerini destekleyen siyasal ve toplumsal gücün niteliğinin farkında olmayan bu oyunda bir rol üstlenmeye çalışan iki belediye başkanı da olacaktır diye düşünüyorum. Meral hanımın bu konuşması yarın yapılacak toplantıyadır. Yanılma payım olabilir. Bizi yanıltabilir. Meral hanımın büyük olasılık aday önerisi ile geleceğini düşünüyorum. "Kemal Kılıçdaroğlu'nu siyasetten silme operasyonu var" Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz edecek gibi duruyor. Ortada Kemal Kılıçdaroğlu’nu siyasetten silme operasyonu var. Meral hanım, zaten başbakan adayı. Dolayısıyla, Siyasal İslamcı iktidardan sonra sağ iktidarla geçiş dönemi tasarlanıyor. Bu beşli çetenin operasyonudur. Beşli çete bir sermaye grubudur. AKP döneminde zenginlemiş bir yağmacı sermaye grubudur. Bunların operasyonu olabileceğini akıldan hiç çıkarmamak lazım.
Seçimler öncesi İstanbul'daki deprem sorununu 5 yılda çözebileceğini söyleyen CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün ise bunun mümkün olmayacağını belirterek kendi açıklamalarını yalanladı.
Fenerbahçe'nin 2 dönemdir başkanlığını yapan Ali Koç, 10 kişi kalan Beşiktaş'a karşı takımın 4-2 yenilmesinin ardından istifaya çağrılmıştı. 2018 yılından bu yana takımın bir numarası olan Koç, ilk senesinde küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ardından da beklenen şampiyonluğu bir türlü getirememişti. Bu sezon da Galatasaray'ın arkasında kalan sarı-lacivertlilerde taraftardan da yönetime büyük bir tepki var. "Taraftar haklı ama, şampiyon olmadan bırakmam" Yeniçağ'da yer alan habere göre; tüm bu tepkilere rağmen Ali Koç'un başkanlığı bırakmaya niyeti yok. Aile arasındaki bir toplantıda konuşan Koç'un şunları söylediği öğrenildi: Bu camiaya sözüm var. O da şampiyonluk. Bunu yerine getirmeden ayrılmam söz konusu değil. Bunca engele, Bizans oyunlarına rağmen hala şampiyonluk kovalıyoruz. Derbiyi alsaydık -ki ikram ettik- yüzde 85-90 ligi zirvede bitirirdik. Hala oran düşse de şansımız sürüyor. TFF, MHK yetmezmiş gibi kulübü siyasete çekmeye çalıştılar. Dik duruyorum. Taraftar soruna kadar haklı. Başarısız buluyor. Tepkisini dile getiriyor. En doğal hakkı. Ben gecikmeli de olsa sözümü yerine getireceğim. Öncesinde ayrılık aklımdan dahi geçmiyor…" Fenerbahçe taraftarlarının bu açıklama sonrası nasıl bir reaksiyon göstereceği de merak edilen konular arasında.
İBB Meclisi nisan ayı toplantısının birinci oturumu, Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane'deki belediye binasında yapıldı. Meclis'te, 2022 Yılı Denetim Raporunu meclise sunmak için söz alan Denetim Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, İBB'nin, 2022 yılında 58 milyar 941 milyon lira gelir elde ettiğini, 64 milyar 314 milyon lira gider yapığını söyledi. İETT'nin 2022 yılında 6 milyar 710 milyon lira gelir elde ettiğini, 8 milyar 930 milyon lira gider yaptığını ifade eden Kaynar, İSKİ'nin 2022 yılında 12 milyar 809 milyon lira gelir elde ettiğini, 17 milyar 446 milyon lira gider yaptığını belirtti. İSKİ ve İETT de dahil edildiğinde İBB'nin 2022 yılında toplam harcamasının 91 milyar lira olduğunu anlatan Kaynar, 2022 yılı bütçesinde merkezi idareden İBB'ye 50 milyar 750 milyon lira geldiğini ifade etti. "3,5 YILDA, 35 YILDA YAPILAN BORÇTAN DAHA FAZLA BORÇ YAPILMIŞTIR" İBB'nin borç miktarıyla ilgili Kaynar, şöyle konuştu: "Ekrem Bey göreve geldiğinde toplam borç 28 milyar lira iken, belediyenin Haziran 2019'da 28 milyar lira olan borcu 31 Aralık 2019 tarihinde 30 milyar 858 milyon liraya, 31 Aralık 2020 tarihinde 43 milyar 402 milyon liraya, 31 Aralık 2021 tarihinde 57 milyar 602 milyon liraya, 31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla 82 milyar 75 milyon liraya yükselmiştir. Büyükşehir Belediyesinin kurulduğu 1984 yılından 2019 yılı haziran ayına kadar 35 yılda belediyenin toplam borcu 28 milyar lira olarak birikmişken Ekrem İmamoğlu'nun başkan seçildiği 2019 yılı Haziran ayından 2022 yılı sonuna kadar 3,5 yıllık dönemde da 54 milyar lira daha ilave borç yapılarak 82 milyar liraya çıkmıştır. Yani 3,5 yılda, 35 yılda yapılan borçtan daha fazla borç yapılmıştır. Borç, İBB'nin bir kaderi oldu ve aritmetik olarak artıyor. Muhtemelen 2023 sonunda 150 milyar liraya çıkacak gibi gözüküyor." İETT ve İSKİ'nin durumunun da vahim olduğunu belirten Kaynar, İETT'nin 2019 yılı sonu itibarıyla 725 milyon 942 bin lira olan borcunun, 2022 yılında 7 milyar 185 milyon liraya yükseltildiğini kaydetti. İSKİ'nin, yeni yönetime devredildiğinde hiç dış mali borcu bulunmadığına, sadece 350 milyon lira iç mali borcu olduğuna ve devasa yatırımlar yaptığına değinen Kaynar, İSKİ'nin yeni yönetimde 31 Aralık 2022 itibarıyla 13 milyar 757 milyon lira borçlu hale geldiğini vurguladı. Kaynar, İBB'nin kanunda belirtilen limitleri aştığı için borçlanamaz hale geldiğine dikkati çekti. "ŞEHİT SAVCIMIZ MEHMET SELİM KİRAZ'IN KATİLLERİNE ÖVGÜ DİZEN KİŞİNİN, MAALESEF İBB'DE ÇALIŞIYOR OLDUĞUNU GÖRDÜK" İBB'den çıkarılan işçilerle ilgili de değerlendirmede bulunan Kaynar, 2019 yerel seçimlerinde 1 işçinin bile atılmayacağına dair namus sözü verildiğini ama 21 bin kişinin işten çıkarıldığını, yerine 53 binin üzerinden örgütlerden paylaşıma göre işe alınan olduğunu belirtti. Kaynar, "Kimlerin büyükşehir belediyesine doldurulduğunu hepimiz biliyoruz. Dağdan getirilmiş kişiler gördük, aktif olarak terör örgütlerinde faaliyet gösterdikleri resmi verilerle sabit olan insanların, büyükşehir belediyesinde işe alındıklarını gördük. En kötüsü de 10 gün önce çok acı bir tablo gerçekleşti. Şehit savcımız Mehmet Selim Kiraz'ın katillerine övgü dizen kişinin, maalesef İBB'de çalışıyor olduğunu gördük." diye konuştu. İBB'nin 30 şirketi bulunduğunu ve 2019 yılında bu şirketlerin yönetim kurulu üye sayısının 359 olduğunu, 2022'de ise 486'ya yükseldiğini anlatan Kaynar, "Bu şirketlerin yönetim kurullarına atanma ve idaresiyle ilgili yetki tamamen büyükşehir belediye başkanına aittir. Meclisin bu konuda herhangi bir inisiyatifi söz konusu değildir." dedi. Bu şirketlerin tamamının zarar ettiğini ve batma noktasına geldiğini ifade eden Kaynar, her ay Meclis'e, şirketlerle ilgili sübvanse dosyaları geldiğine işaret etti. "BELEDİYENİN ŞİRKETİ, BELEDİYENİN DİĞER ŞİRKETİNDEN KOMİSYON ALIYOR" "İstanbul genelinde yapılacak muhtelif kültürel, sanatsal etkinlikler, tanıtım ve duyuru hizmetleri işi" ihalesine değinen Kaynar, ihalenin 217 milyon 907 bin 400 lira artı KDV bedelle ihale edildiğini, ihaleye tek firmanın katıldığını belirtti. Kaynar, "180 milyon liraya yaptırdıkları işi alan firma, alt yükleniciye 135 milyon liraya yaptırmış. Böylece 45 milyon lira fazla ödeme yapılmış. Ayrıca bu ihale kapsamında, Kültür A.Ş'ye verilen 13 milyon 12 bin 500 lira artı KDV bedelli video çekim ve film yapım işleri, Kültür A.Ş. tarafından da Medya A.Ş'ye verilmiş. Medya A.Ş, 11 milyon 181 bin liraya yaptırmış. Buradaki gariplik şu. Belediyenin şirketi, belediyenin diğer şirketinden komisyon alıyor. " ifadelerini kullandı. İBB taşınmazlarının yetkisiz ve ihalesiz şekilde satıldığının tespit edildiğini kaydeden Kaynar, "Belediyenin 536 adet dairesi, 2021 yılında belediye başkanı tarafından yetkilendirilen kişi tarafından tapudan hissesi de devredilerek ihalesiz ve belediye meclisinin satış kararı olmaksızın satılmıştır." dedi. "SÜTÜN DAĞITILACAĞI SADECE ÇANTA İÇİN DAHİ 2 MİLYON 724 BİN 460 LİRA ARTI KDV HARCAMA YAPILMIŞ" İBB'nin süt dağıtımı işinde sosyal yardım amacına ve verimlilik ilkesine uygun hareket edilmediğini, uygulanan dağıtım yöntemi sebebiyle süt maliyeti dışında ciddi miktarda dağıtım maliyetinin oluştuğunu anlatan Kaynar, şunlara değindi: "Reklam ve dağıtım masrafları için yapılan harcama miktarıyla daha fazla kişiye süt yardımı yapılabileceği tespit edilmiştir. 13 Aralık 2022 tarihinde 1 milyon 200 bin adet baskılı poşet, çanta alımı işi yapılmış, 2 milyon 40 bin lira... Bir de 8 Nisan 2022 tarihli Halk Süt poşet, çanta alımı işi için de 684 bin 460 lira ihale yapılmış. Böylece sütün dağıtılacağı sadece çanta için dahi 2 milyon 724 bin 460 lira artı KDV harcama yapılmış. İBB'nin 2022 yılı içerisinde heykel, tablo vesaire alımlarına 5 milyon 33 bin lira ödeme yapıldığını, "Fatih Sultan Mehmet Portre Madalyonu Satın Alınması" için de 1 milyon 241 bin lira artı KDV ödemesi gerçekleştirildiğini anlatan Kaynar, 16 milyon 812 bin liraya 35 bin kişilik yemek hizmeti alındığını belirtti.
